Skip to main content

Güle güle 2006!

Hayır yanlış okumadınız. 2006’ya güle güle diyorum. O zaman, “Yeni yılın ilk gününde bu da nereden çıktı” diyebilirsiniz. Yarını bu günden biliyorsanız, onu şimdiden yaşanmış, geçmiş sayabilirsiniz. 2006’da da aynı şeyleri konuşacağız, aynı yollardan yürüyeceğiz, aynı şarkıları söyleyecek, aynı küfürleri edeceğiz… Dolayısıyla ha 2005, ha 2006 fark etmez; hepsine güle güle! Çok mu karamsar? Ben […]

Devamını Oku

Benim Kültürüm Hasta – Kimlik mi, Kişilik mi?

Son günlerde çok konuşulan konulardan biri: “kimlik”. Alt kimlik, üst kimlik, etnik kimlik, dini kimlik tartışması; üniter devlete de gönderme yapılarak kıyasıya devam ediyor. Öte yanda bir haber hiç kimseyi şaşırtmışa benzemiyor: Kapıkule sınır kapısındaki rüşvet, cinsel taciz ve cinsel ilişkiye ait video kayıtları ile 45’i gümrükçü, 19’u polis 64 kişinin tutuklanması. Bu şaşırmamanın nedeni, […]

Devamını Oku

Ya Hep Beraber, Ya Hiç Birimiz, …

Bu bir sloganının, bir kısmı. Tamamı şöyle: “Ya hep beraber ya hiçbirimiz / Kurtuluş yok tek başına”. Niçin bu konuyu seçtim? İki hafta kadar önce İstanbul’da bir işadamı (Sabri Demirdöğen), villasının bahçesine giren şahıslarca, kendi özel güvenlik görevlisine rağmen, bahçenin 4 metrelik istinat duvarından aşağıya itilmiş ve omurgası kırılmıştı. Aynı zamanda İstanbul İl Genel Meclisi […]

Devamını Oku

Öğrenilmiş Çaresizlik

Geçen hafta İzmir’den Zonguldak’a kadar tek bir şoför ile gelen otobüsten bahsetmiştim. Otogardan otogara tam 12 saat süren bir yolculukta, yolcuların ve görevlilerin can güvenliği için, yasal olarak 6 saatten sonra (yanılmıyorsam) sürücünün değişmesi gerekiyor. Peki değişmiyorsa ne yapmalı. Şikayet etmeli. Neden şikayetçi olmadığımızı da “öğrenilmiş çaresizlik” kavramıyla açıklanabileceğini yazmıştım. Ücreti karşılığı, profesyonel bir hizmet […]

Devamını Oku

TESKON 2005

Depremlerden ders almadığımızı yazıyor gazeteler… Yılda ortalama 5000 (beşbin) kişi trafik kazasında ölüyor. Ders alıyor muyuz? Canımızı yakmış, yaşayıp da ders aldığımız olaylar var mı? Hiç düşündünüz mü? Oturduğunuz ev bir apartman dairesi ise ve yangın çıksa, kaçış planınız nedir? Hiç tatbikat yaptınız mı? Evde hasta ve yürüyemeyen bir büyüğünüz ve/veya küçük çocuğunuz var ise […]

Devamını Oku

Kent Tarihi Toplantısı ve Aslanlar

Kent tarihi toplantısı ile ilgili bu hafta da yazıp konuyu kapatalım. Toplantılarda, üzerinde çok tartışılması gereken sözler sarfedildi. Aslında bu tartışmanın orada yapılabilmesi daha doğru olurdu ancak bazı konuşmacıların sürelerini iki katından fazla aşmaları zaman sıkıntısı yaratmıştı. Hatta bir iki konuşmacının uzun uzun kişisel hayat öykülerini anlatarak; dinleyicilerin sabrını taşırma noktasına getirdiğini söyleyebilirim. Kentimiz, tarih […]

Devamını Oku

Tarih Toplantısının (Bienalin) Ardından

“Kent Tarihi Bienali’05”, Türkçesiyle “Zonguldak Kent Tarihi 2005 Toplantısı” 11-12 Kasım 2005’te başarılı bir şekilde gerçekleşti. Sunulan bildiriler bir kitap olarak yayınlanacak. Salondaki gözlemlerimi, hissettiklerimi, bildiri konularını ve dinleyici katılımı konusu üzerine düşündüklerimi yazsam bu köşeyi birkaç hafta meşgul eder. Zonguldak kömür ocaklarında zorunlu olarak çalıştırılan köylüler; Ankara’da, İstanbul’da yaşayan bir profesörü, bir doçenti, bir […]

Devamını Oku

Zonguldak İçin Sınav Günleri

Bu kentte yaşayıp da, Zonguldak Maden Mühendisleri Derneği, Maden Mühendisleri Odası Zonguldak Şubesi, Zonguldak Kültür ve Eğitim Vakfı (ZOKEV) adlarını duymayanlar var mıdır? Duyanlar, bu kurumların “ne” olduğu konusunda ne kadar bilgiye sahiptir? Merak ettiğim ancak yanıtını bilmediğim sorular. Bu üç kurum ortak bir etkinlik düzenliyor: “Kent Tarihi’05 Bienali”. Bienal (İngilizcesi biennial), iki yılda bir […]

Devamını Oku

Ancak Sevilmişler Sevebilir

Bu hafta çifte bayram haftası. Önce Cumhuriyet, ardından Ramazan Bayramı. Cumhuriyet, onu içine sindiremeyenlerin oranı son yıllarda artmış olsa da, artık bütün kurum ve kuralları ile toplum yaşamına yerleşmiştir. Mustafa Kemal ve arkadaşlarının önderliğinde, olağanüstü koşullarda kazanılan Kurtuluş Savaşı aynı zamanda bir inancın zaferdir. Bu inanç, batılıların Anadolu’yu işgalinin haksız olduğu inancıdır. Ancak batılılar elde […]

Devamını Oku

Rektör Ayıp Etmiş

Başbakan’ın “Prof. Dr.”, yardımcısının “Prof. Dr.” (Tansu Çiller ve Erdal İnönü) olduğu 1994 yılında “Üniversitelerde De(y)okrasi” diye bir yazı yazmış ve Cumhuriyet Bilim Teknik Dergisine göndermiştim. Dergi yazımı yayınlanmadı. Belki de bana iyilik etmiş oldu. Dayanağını, 12 Eylül darbecilerinin hazırlattığı Anayasadan alan Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), özellikle son yıllarda, Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer’in atadığı üyelerin […]

Devamını Oku