Dün gece yarısı Zonguldak şehir merkezinde, İsmet İnönü heykelinin orada; kadın erkek, yaşlı genç, kimi kucakta çoluk çocuk kalabalık bir aile yolun karşısına geçmek için bizim geçmemizi bekledi. Ben durup onlara geçmelerini işaret ettim. Onlar yola indi tam bizim arabanın önünden geçmişlerdi ki bizden epeyce geride olan bir araç geldi, kalabalığı gördüğü halde durmayıp, hafif bir “S” çizerek geçip gitti. Biz donakaldık. Kalabalık aile(ler) şaşıp kaldı. Neyse ki kimseye birşey olmadı ama olsaydı biz yayalara yol verdiğimiz için sorumsuz ve saygısız bir sürücü tarafından ezilmelerine sebep olmuş olacaktık.
Bizi geçen o araç da gitti Vilayet binasının karşısında, Didem Color’un (Eski Foto Turan) oralarda yavaşladı. Biz sağdan geçip gittiğimiz için durdu mu göremedim.
Bir kurban bayramın birinci gününün son, ikinci gününün ilk dakikalarını trafiğe kurban vermeden atlatmış olduk.
Araç kamerasından görüntüyü paylaşırım diyordum ama kameranın hafıza kartını çıkarmışım meğer. Daha önce başka bir trafik garabetini bilgisayara aktarmak için çıkarmış olmalıyım… Nüfusunun büyük bir oranının değer verdiği hiç bir şey kalmamış yani “değersiz” kalmış bir topluma dönüşen halkımızın kurtuluş düşü ile yanar hâlâ yüreğimiz ya boşa mı yanar bilemiyorum…
21/22 Ağustos 2018