2001’de ODTÜ’de ilki gerçekleştirilen mühendislik dekanları toplantısı sonunda Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki üniversitelerin mühendislik ve mühendislik-mimarlık fakülte dekanlarından oluşan bir Mühendislik Dekanları Konseyi kurulmasına karar verilmiştir.
Bir sivil toplum örgütü olarak kurulan Konsey’in amacı ülkemizde mühendislik eğitiminin sorunları üzerinde görüş alışverişinde bulunmak, mühendislik eğitiminin etkin ve verimli bir biçimde yürütülmesini sağlamak üzere öneriler geliştirmek, bu önerilerin gerçekleştirilmesi yönünde çaba sarf etmek ve gerekli girişimlerde bulunmaktır.
Ulusal Mühendislik Kongreleri, Mühendislik Fakültesi Dekanlarının önerileriyle MDK (Mühendislik Dekanları Konseyi) tarafından belirlenen bir üniversitede, her iki yılda bir ve MDK Toplantılarıyla eş zamanlı olarak yapılmaktadır. Bu kongreler; üniversite, sanayi ve her türlü araştırma merkezlerinde yer alan mühendis kökenli araştırmacıları ve yöneticileri, çağrılı konuşma, bildiri vb. gibi oturumlarda, poster, sergi vb. gibi sunumlarda bir araya getirerek, bilgi birikimlerinin paylaşılmasını en üst düzeyde sağlayacak bir toplantı olarak öngörülmüştür.
Bu yıl, II. Ulusal Mühendislik Kongresi Zonguldak Karaelmas Üniversitesince üstlenilmiş olup Mühendislik Fakültesi Dekanlığı tarafından 11-13 Mayıs 2006 tarihinde Zonguldak’ta yapılacaktır. Kongre kapsamında değişik bilimsel oturumlar ve teknik geziler ile dekan eşlerine turistik amaçlı geziler düzenlenecektir.
Bu toplantının benim için özel bir önemi var: Doktora tezi çalışmamı yöneten ve engin bilgisine her zaman hayran olduğum, şu anda Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Dekanı olan değerli hocam Prof. Dr. Hasan A. Heperkan da Zonguldak’a gelecek. Yalnız bilimsel düşüncesi ile değil, mütavazı kişiliği ve geniş kültürü ile de örnek aldığım ender insanlardan olan hocamı çalıştığım üniversitede karşılama zevkini yaşayacağım için mutluyum.
Tesisat ve Günlük Yaşamımız
Türk Tesisat Mühendisleri Derneği tarafından 8-10 Mayıs 2006 tarihleri arasında İstanbul Hilton’da düzenlenecek “VII.Uluslararası Yapıda Tesisat Teknolojisi Sempozyumu”na gönderdiğimiz “Radyant Isıtma Sistemleri Tesisatı İçin Bir Bilgisayar Yazılımı” başlıklı bildirimiz kabul edildi ve MakinaYüksek Mühendisi Barış İnam ile birlikte sunmaya gideceğiz. Bildiri, Barış İnam’ın yüksek lisans tezi olarak yaptığı çalışmanın bir parçası olup kendisi tarafından sunulacaktır. Barış İnam’ın tezi içinde geliştirilen yazılım Zonguldak Karaelmas Üniversitesi’nin bilim dünyasına sunduğu bir katkıdır. Her ne kadar Türkiye’de kaçak yazılım kullanımının yaygın olması nedeniyle, kendi geliştirdiğimiz yazılımlar pek ciddiye alınmasa da zamanla bu çalışmaların gerçek değerlerini bulacağına inanmak istiyorum.
Tesisat konusu ülkemizde özellikle son yirmi yıldır önem kazanan bir konudur. Konunun önemini vurgulamak için en basit örnek; yirmi yıl önce şehirlerarası yolculuklarda girdiğimiz tuvaletler ile bugünküler arasındaki farka bakınca anlaşılmaktadır. Ancak günümüzde henüz her yönüyle öneminin anlaşıldığını söylemek de zor… Zira, lüks konut diye satılan dairelerde bile yan dairenin musluk sesi sizi uyandırabiliyor. Özellikle yüksek binalar ile büyük iş, alışveriş ve eğlence merkezlerinde ısıtma-havalandırma, iklimlendirme (klima) sistemleri hem uygulama projelerinin imalatı hem uygulamada enerji tasarrufu sağlanması bakımından son derece önemli işlerdir.
Nissan Nur Plaza
Ereğli’de Nissan Nur Plaza açılmış. Ne demek Nissan Nur Plaza? Sırayla Japonca-Arapça-İngilizce üç kelime… Bir açılış töreni… Mutluymuş gibi gülen yüzler. Kaymakam orada, Belediye Başkanı orada, Armutçuk’a üniversite isteyen TSO Başkanı orada. Japonya’nın Nissan firmasının Türkiye yetkilisi orada… Gerçekten mutlular mı? Vatandaşlarının üçte biri işsizlikten ve yoksulluktan kırılan bir ülkenin yöneticileri ve işadamları olarak mutlular mı? Hani komşusu açken tok yatılmazdı ya!
Ticarethaneyi açan şahıs da “21 kişiye istihdam (iş) imkânı sağladık” diye gurur duyduğunu söylemektedir. Yabancı bir ürünü satıp, bakım onarımı için gene yurtdışından gelecek yedek parçayı satmak ülke ekonomisi için nasıl bir kazançtır, doğrusu benim sınırlı aklım almıyor. Üniversitelerimizin ekonomi bölümlerinde o kadar bilim insanı var. Açıköğretim Fakültesi sayesinde halkın yarısı da ekonomi dalında üniversite diploması sahibi oldu! O da yetmedi 3 profesör her hafta televizyonda, değişik üniversitelerde ekonomi dersi veriyorlar… Hiç değilse biri çıkıp açıklasa da anlasak.
1940’larda yurtdışına uçak satan Türkiye’den bugün, Sümerbank’ın fabrikaları, Seka kağıt fabrikaları, Şeker fabrikaları kapatılmış, gelişmiş kapitalist ülkelerin açık pazarı haline getirilmiş bir Türkiye haline geldik. Kendin üretme, dışarıdan al sat! Pekiyi dışarıdan alınan bu araçlara verilen dolarlar nereden geliyor? Son bir soru, özel işyerlerinin açılışına kaymakam, vali gibi devleti temsil eden yöneticilerin katılması doğru mudur? Çünkü bu makamlarda bulunan kişiler, o kurumların yasalara uygun eleman çalıştırıp çalıştırmadıklarını, vergi ödeyip ödemediklerini kontrol ettirmekle yükümlü kişilerdir.