Karşıda, parkın kenarında dört ayrı yerden dört ayrı otomobil duruyor. 41, 34, 55, 81. Üçü batıdan, biri doğudan.
Batıya yönelme tarihsel bir olgu. Binlerce yıldır insanoğlu hep Batı’ya doğru göç etmiş. Japonlar ve Kuzey Amerika yerlileri hariç görünüyor.
Antropolojik ve genetik bulgular ilk insanın Orta Batı Afrika’dan dünyaya yayıldığını gösteriyor. Buna katılmayıp, insanın, dünyanın değişik yerlerinde, birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktığını iddia edenler de var. Bilim, kimseden bunlara inanmasını beklemez. “Ben bunu buldum. Senin başka bir bulduğun varsa onu paylaş. Hangisinin kanıtları daha akılcıysa, daha doğruysa onu kabul edelim” der. İnançlar öyle değildir. Onlar tarif eder ve “Bu böyledir. Buna inanmak zorundasın. Aksini bile düşünemezsin. Düşünürsen kafir okursun ve katlin vacip olur” der. Bilime mi, inanca mı? Egemenler, hangisine yöneleceğinizi de size bırakmazlar. Ya birini ya diğerini dayatmaya çalışırlar. Bütün siyasal sistemlerin, ideolojilerin arka planında bu kendi istediği şekilde yönetme güdüsü vardır.